Otomobillerin rüzgâra karşı direnciyle ilgilidir. Aracın aerodinamik yapısının iyiliği, rüzgârı en iyi şekilde yarabilmesi ile orantılıdır. Aynı şekilde aracın yere yakın oluşu da, rüzgârın aracın üst kısmından akıp gitmesini, böylece de daha fazla hız yapabilmesini, daha az yakıt harcamasını ve daha iyi yol tutmasını sağlar.
Yakıt olarak benzin ve benzinden türetilen yakıtlarla çalışabilen, buna göre dizayn edilmiş motorlardır.
Silindirleri yatay olarak konumlandırılmış olan, yatık motorlardır. Bu tür motorların pozitif yönlerinden biri de, düşük ağırlık merkezine ve aerodinamik profile sahip olmalarıdır.
İki bazen de üç kapılı olarak tasarlanan ve sert tavanlı, üstü açılmayan, dört ya da beş kişinin seyahat edebildiği otomobillerdir.
Dizel yakıtı yani mazot ile çalışabilen motorlardır. Bu tür motorlarda, pistonu itecek patlamanın olabilmesi, mazotun iyi yanabilmesi için yakıt yüksek basınçlı enjektörlerle pompalanır ve yanma odasının daha fazla ısınması sağlanır.
Bu tür fren sistemleri, ısıya dayanıklı materyallerden yapılan fren balatalarının, tekerleğe monte edilmiş diskleri sıkması prensibiyle çalışır. Disk frenler, kampana olarak bilinen sistemlerden daha iyi sonuçlar vermekte ve yüksek performanslı araçlarda da bu nedenle disk frenler tercih edilmektedir.
ESP kısaltmasıyla bilinen sistem, temel olarak aracın ani manevralarda savrulmasını önlemek amacıyla geliştirilmiştir. Sistem, aracın kaydığı yönü ve doğrultuyu algılayıcılar sayesinde belirleyip, gerektiğinde ilgili tekerleklerin frenlemesini veya bu tekerleklere daha fazla güç uygulanmasını sağlayarak dengenin bozulmamasını sağlıyor.
Motorun içinde yanma sonucu ortaya çıkan gazların dışarıya atılması için kullanılan ve egzoz ile motor arasındaki bağlantıyı sağlayan sert boru şeklindeki parçalardır.
Bir otomobilin performans, motor gücü, tüketim, lastik ebadı gibi unsurları hakkında üreticisi tarafından yürütülen testler sonucunda ortaya çıkarılan ve kataloglarında yer alan değerlerdir.
“Break Assist System” olarak bilinen sistem, ABS’nin çalışması için gerekli azami fren basıncına, pedal üzerinde çok büyük kuvvetler uygulamaksızın ulaşılmasını sağlar. İdeal frenlemeyi sağlamak amacıyla son yıllarda üretilen otomobillerde standart olarak yer almaya başlayan sistem, durma mesafesinin kısalmasını da sağlıyor.
Bir aracın çalışması sırasında motor içinde açığa çıkan sıcaklık ve bu sıcaklığın dengede tutulması veya düşürülmesi için kullanılan suyun radyatör içindeki derecesidir.
Kızdırma bujisi olarak da adlandırılan bu sistem, dizel araçların soğukken kolay çalıştırılabilmesi için kullanılan bir düzenektir.
Benzinli ya da dizel motorlar gibi, yakıtın güç oluşturmak amacıyla içeride yanması prensibine dayanan motor türüdür. Dıştan yanmalı motorlarda ise, yakıt, motor için gerekli gücü sağlamak amacıyla motor blokunun dışında bir bölmede yanma gerçekleştirir. Örneğin eski lokomotiflerde kullanılan buharlı motorlarda gücü sağlayacak olan buhar, yakıt veya kömürün ayrı bir kapta yakılması sonucu açığa çıkarılır.
Konsol olarak da adlandırılan, aracın iç kısmında tüm göstergelerin ve düğmelerin topluca bulunduğu bölümdür.
Likit, sıvılaştırılmış petrol gazının kısaltmasıdır.
Vites değiştirme işlemlerinin tamamen sürücünün kontrolü altında olduğu şanzıman sistemidir. Tekerleklere iletilecek motor gücünün miktarlarını daha iyi ayarlamak, yakıt tasarrufu sağlamak, aracın performansını daha iyi kontrol etmek açısından avantajlı olduğu yönleri bulunur. Son zamanlarda üretilen otomatik şanzımanlara, tıpkı manuel şanzıman gibi sürücünün kontrol edebildiği, ancak debriyajın kullanılmadığı seçenekler de eklenmektedir.
Motor içindeki parçaların sürtünmelerini azaltarak, bu parçaların ömrünü uzatan veya motor içinde sürtünmeden doğan sıcaklığın artmasını engelleyen petrol bazlı sıvıdır. Sıcaklıkla birlikte özelliğini yitirmeye başlayan motor yağı, motor parçaları üzerindeki koruyuculuğunu kaybedeceğinden, parçaların da ömrünü kısaltabilmekte, motorun hararetinin artasına neden olabilmektedir. Sentetik olarak üretilmiş çeşitleri de bulunmaktadır.
Daha düşük oktanlı, ancak daha fazla kurşun içeren benzin türüdür. Genellikle karbüratörlü araçlarda kullanılmakta.
Vites değiştirme işleminin, sürücü dışında, kendiliğinden gerçekleştiği şanzıman türüdür. Son dönemlerde piyasaya çıkan otomobillerde kullanılan otomatik şanzıman sistemlerinde, vites geçişleri tamamen elektronik olarak gerçekleşmektedir. Elektronik sistemler, uygun vitesi gaz pedalına basma derecesi, motor devri gibi unsurları göz önüne alarak saptamakta ve yakıt tüketimini bu yolla düşürmeyi amaçlamaktadır. Sürücü vitesi sadece ileri, geri, boş, park, sport gibi konumlara getirmek için kullanmaktadır. Otomatik şanzımanlar, debriyaj kullanmak zorunda olmayı sevmeyen veya istemeyen sürücüler tarafından tercih edilmekte.
Motor gücünün, sadece ön tekerlekler aracılığıyla yola aktarıldığı otomobiller için kullanılır.
Sürücü, önde ve arkada oturan yolcuların baş ve yan kısımlarının kaza anında darbelerden korunması amacıyla geliştirilen, ön camdan arka cama kadar boydan boya uzanan hava yastıklarıdır.
Su soğutmalı motorlarda, çalışma sonucu ortaya çıkan hararetin, uygun sıcaklığa düşürülmesi için kullanılır. Motor bloku içinde bulunan su kanallarından gelen sıcak su, radyatöre gelir ve burada pervane aracılığıyla soğutulur. Sıcaklığı düşürülen su, bir pompa aracılığıyla yeniden motorun içine gönderilerek soğutma işlemine devam edilir. Suyun, motorun hararetini sağlıklı çalışabileceği bir seviyede tutabilmesi için pervanenin dönüş hızı, yeni otomobillerde otomatik olarak ayarlanır. Eski otomobillerde ise pervane, motorun devrine göre hızlanıp yavaşlamaktaydı.
Aracın vites kutusu ile tekerleklere gücü dağıtan ve onların dönme hareketini sağlayan diferansiyel arasında bağlantıyı sağlayan parçanın adıdır.
Araçların karoserisi hariç, diğer parçalarından oluşan ana bölümüne verilen addır. Aynı zamanda eski model araçlarda, karoserinin üzerine oturtulduğu bölüm için de şasi deyimi kullanılıyor.
Motorun dakikadaki devir miktarını gösteren göstergedir. Devir saati olarak da bilinir. Genel olarak manuel şanzımanlı araçlarda, vites değişimlerinin, motorun çevirebileceği devir sayısına göre ayarlanabilmesini sağlamak için gereklidir. Motorun, maksimum devir sayısının üzerinde kullanılarak, ömrünün kısalmasını önlemek için de sürücüye uyarı görevi üstlenmiştir.
Viteslerin de içinde bulunduğu mekanizma, motor tarafından üretilen gücün, tekerlekler tarafından yola aktarılmasına yardımcı olur.
Emisyon, araçların çalışmaları sonucu çıkardıkları zararlı gazların miktarı olarak da açıklanabilir. Çevre kirliliğinin önlenmesi ve havadaki zararlı gazların azaltılması için de, bazı hükümetler tarafından düşük emisyonlar belirlenmiştir. İşte bu düşük emisyonları karşılayan ve işletimi sonucu havaya yok denecek kadar az zararlı gaz bırakan araçlara da Ultra Düşük Emisyonlu Araçlar denilmekte. Bu araçlar, genelde hidrojen, doğal gaz, elektrik gibi ağırlıklı olarak havayı kirletmeyen, alternatif yakıtlarla çalışan motorlarla donatılıyor.
Kam mili ya da bilinen adıyla eksantrik milinin, motorun üst kısmında, silindir kapağında yer almış haline üstten eksantrikli motor adı veriliyor. Son zamanlarda yüksek performanslı motorlarda üstte çift eksantrik mili de kullanılmakta ve buna da kısaca DOHC adı verilmekte…
Silindir blokunun konumlandırmaları birçok biçimde olabilir. Yatay, tek sıra veya V. Silindirlerin, birbirlerine göre 180 dereceden az açılarla, iki eğik düzlemde konuşlandırılmış türüne V motor olarak adlandırılır.
Türkçe açılımı Değişken Sübab Zamanlaması olan VVT sistemi, modern motorlarda kullanılan ve supapların açılım zamanlarının otomatik olarak belirlendiği bir düzeneğe sahip. Bu tip motorlarda düşük devirlerde bile daha iyi güç ve performans alınabilirken, daha düşük yakıt tüketimine imkân sağlanıyor.
1950 ve 60’lı yıllarda Felix Wankel tarafından geliştirilen, şimdilerde ise daha teknolojik versiyonları sadece bazı Mazda modellerinde kullanılan bu motor, klasik motorlara göre üçte iki oranında daha az hareketli parçaya sahipti. İçten yanmalı olmasına karşın, daha farklı bir iç yapısı bulunuyordu. Yüksek motor devirlerine çıkabilmesi, daha verimli ve dayanıklı bir motor türü olmasına karşın, aşırı yakıt tükettiği ve karmaşık tekniği nedeniyle pahalı olacağı gerekçesiyle tercih edilmedi. Mazda’nın kullandığı motorlar ise oldukça geliştirilerek, sadece MX – 5 gibi performans modellerinde kullanılıyor. Motor, ömrü dolduğunda yenilenemediği için, tamamen yenisiyle değiştirilebiliyor.
Motor yağının içinde zamanla oluşan artıklar ve pisliğin, yağlama sistemine yeniden karışmasını önlemek amacıyla kullanılır.